İzciler Gayrimenkul

BLOG / HABER / DUYURU

Kovid-19 ve Mimaride Çağdaş Tasarım

Kovid-19 ve Mimaride Çağdaş Tasarım

Hastalık ve salgınlar tarih boyunca yaşamı derinden etkilemiş ve toplum içerisinde, gündelik yaşam da dahil birçok şeyin değişimine sebep olmuş olaylardır. Tarihteki salgınlar; beslenme ve barınma şekilleri, devletlerin yıkımı, mimari düzen ve tasarım ölçütlerinin değişimi gibi birçok konuda yeni gelişmelerin nedeni olarak kabul edilen olaylardır. COVID-19 salgınının da gündelik hayatımıza getirdiği en büyük değişikliklerden biri sosyal mesafe kuralı olmuştur. Yavaş yavaş normalleşme sağlansa bile insanlar, yine de bir müddet sosyal mesafeyi korumak zorundalar. Oysa açık planlı evlerin ve ofislerin bulunduğu günümüzün modern binaları ve açık alanları, sosyal iletişimi artırmaya yönelik tasarlanmışlarken; güncel koşullarda karşı karşıya olduğumuz salgın hastalık nedeni ile mimari de yön değiştirmiş ve oldukça yeni çözümlerle evrilmeye başlamıştır. Bu güncel durumlar ile birlikte hem izole hem de çok fazla yakın olmamayı gerektiren yeni bir yaşam biçimi oluşmakta ve insanlar buna doğru yönlendirilmektedir. Meydana gelen bu durum ise tasarımcıları çağdaş yöntemlere uygun tasarımlar yapmaya itmiştir.

Covid-19 un etkisi o kadar büyük oldu ki, 2020 yılının ilk yarısından itibaren başlayan normalleşme sürecinde, bilinen "normal" kelimesinin bile tanımı değişmiş, "yeni normal" olarak tanımlanmıştır. Bu yeni normal denilen olgu; bireyin gündelik yaşam alan ve sınırlarını değiştirmiş, özel konut içi mekânlarından halka açık kamusal dış mekânların kullanımına kadar geçici bile olsa birçok sınırlamalar ve farklı yasaklar getirmiştir ve gündelik yaşantıya da bu şekilde devam edilmesi önerilmektedir. Mekânlara yönelik kullanım şekillerinin değişmesi, bu alanlarda bulunan özellikleri ve insanlar arasındaki iletişimi de değiştirmektedir. Gündelik yaşamda kurulan ilişkiler ve etkileşimler, kamusal mekâna getirilen sınırlamalar nedeniyle artık neredeyse konutlar içerisinden kurulmaya başlamıştır. Eğitim, çalışma, eğlence ve ticaretin uzaktan ve dijital ortamda devam etmesi, davranışlarımızın ve sosyalleşme şeklimizin değişmesine neden olmaktadır. Salgın sonrası insanların sosyal hayat biçimlerinin ve yaşam tarzlarının değişmesi; fiziksel kamusal ve sanal kamusal alan kullanımlarında da değişiklikler meydana getirmektedir. Kent içi dinamiklerinin değişmesiyle birlikte, bu gibi kamusal ve kullanıcısı yoğun olan alanların tasarımlarının, yeniden düşünülmesiyle birlikte yaratıcı ve çağdaş çözüm önerilerinin geliştirilmesi gerektiği en önemli konulardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır ve tasarım için en önemli etkenlerden biri ‘mesafe’ olmaya başladı.

Ortaya çıkışından bu yana neredeyse bir yıl olmasına rağmen ‘Pandemi’ artık kolektif belleğimize oturmuş bir olgu niteliğindedir. Bizlere sağlıklı yaşamdan ne kadar uzak yaşadığımız ve dünyayı ne kadar yorduğumuzu hatırlatmaktadır. Bu konuda kentsel mekanların kullanımına yönelik kapsayıcı stratejilerin, dışlayıcı veya yasaklayıcı stratejilerden çok daha etkin olacağı ve vakit kaybetmememiz gerektiği daha da ön plana çıkmıştır. Pandemi ile birlikte sağlıklı şehirler kapsamında kendini geliştiren ve alternatif çözüm yöntemleri arayan şehirler gitgide artmakta ve Mimari için artık yeni bir kriter olan ‘Pandemi’ günümüzün çağdaş tasarım kriterlerini oldukça etkileyen bir durumdur.

İlgili Etiketler