• Hayata Dair
• 801 Görüntülenme

2025 Yazı Alevlerle Geçiyor: Türkiye Ormanlarını Kaybediyor mu?

2025 yılının ilk yedi ayı, Türkiye için kuraklık, sıcak hava dalgaları ve maalesef yoğun orman yangınlarıyla geçti. Özellikle Haziran ve Temmuz aylarında Ege ve Akdeniz bölgelerinde sıkça çıkan yangınlar, yalnızca doğayı değil, yerleşim alanlarını ve insanların yaşamlarını da tehdit etti. Eskişehir’de yaşanan facia ve Ankara Eymir civarındaki yangın, yangın sezonunun ne kadar riskli olduğu konusunda net sinyaller verdi.

 

Kaynaklar: Orman Genel Müdürlüğü (ogm.gov.tr), Anadolu Ajansı, NTV, Yeni Şafak, Vikipedia, DW, Tarım ve Orman Bakanlığı, AFAD, NTV, Hürriyet, Sosyal medya analizleri (Twitter, Instagram)

 

Muğla / Seydikemer (Başlama: 26 Temmuz 2025)

• Etkilenen alan: 310 hektar (tahmini)
• Müdahale: 11 helikopter, 5 uçak, 400+ personel
• Durum: Kısmen kontrol altına alındı. Rüzgar müdahaleyi zorlaştırıyor.
• Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı: “Gece görüşlü helikopterlerle müdahale devam ediyor.”

 

Türkiye’nin Akciğerleri Tutuşuyor

Yangınların büyük çoğunluğu, turizm ve tarım açısından kritik öneme sahip bölgelerde gerçekleşti. Çanakkale, Muğla, Antalya gibi illerde hem doğal yaşam hem de ekonomi ciddi şekilde etkilendi.

Seyitgazi’de çıkan yangın, kontrol altına alınırken rüzgarın yön değiştirmesi sonucu alevler orman çalışanları ve AKUT gönüllülerini sardı. 10 kişi şehit oldu, 14 yaralı. Soruşturma halen devam ediyor.

26 Temmuz günü sabah saatlerinde örtü yangını şeklinde başlayan olay, ODTÜ ormanı ve yakınındaki hayvan barınağını tehdit etti. 167 personel, 6 helikopter ve 4 uçakla yapılan müdahale sonucunda yangın yangının çıktığı gün kontrol altına alındı. Zarar gören alanlar halen soğutuluyor. Ölü veya yaralı olmadı.

Yangın sonrası yapılan ilk analizler, birçok endemik türün yaşam alanlarının yok olduğunu, toprağın veriminin azaldığını ve mikroiklimlerin değişmeye başladığını gösteriyor. Ayrıca, yangın sonrası çoraklaşma riski, gelecekteki tarım faaliyetleri açısından büyük tehdit oluşturuyor.

Eskişehir yangını binlerce hektarlık alanı etkiledi; yangın sırasında işçilerin hayatını kaybetmesi hem insan faktörünü hem de kriz önleme eksikliğini ortaya koydu.

Ankara’daki yangın kısa sürede kontrol altına alınsa da, ODTÜ ormanı gibi nadide alanlarda tekrar yangın riski bulunduğu için ekosistem hassasiyeti yüksek bölgelerde acil önlem ihtiyacı öne çıkıyor.

Müdahale Kapasitesi ve Teknoloji

Türkiye, yangınla mücadelede 2021 sonrası büyük yatırımlar yaptı. 2025 yılında filoda gece görüşlü helikopterler, yerli İHA’lar ve mobil koordinasyon merkezleri bulunuyor. Ancak yangınların sayısı ve hızı, bu altyapının sınırlarını zorlamaya başladı.

Tarım ve Orman Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Valilikler hem müdahaleyi koordine etti hem de sonrası için soruşturma süreçlerine hız verdi. Sosyal medyada paylaşılan sahneler ve kamuoyu tepkisi, halkı bilinçlendirme açısından güçlü bir etki yarattı.

Tüm bu yangınların ve müdehale aşamalarının dikkatlice analiz edilip, tedbirlerin alınması muazzam önem taşıyor. Bunun dışında;

 

• İşçilerin korunmasına yönelik güvenlik protokolleri güncellenmeli.

• Orman içi tatil, piknik gibi faaliyetler sıkı düzenlemeyle denetlenmeli.

• Erken uyarı sistemleri ve hava tahmini entegrasyonları güçlendirilmelidir.

• Post‑yangın çevre restorasyonu projeleri oluşturulmalı.

• Yangın öncesi bilinçlendirme kampanyaları genişletilmeli.

• Orman içi yerleşimlere özel risk haritaları oluşturulmalı.

• Zarar gören alanlarda fidan değil, doğal yeniden yeşerme teşvik edilmeli.

• Tarım yangınlarıyla mücadele için çiftçilere eğitim ve destek programları sunulmalı.

 

2025, Türkiye'nin yangınlara karşı reflekslerini test ettiği bir yıl olarak tarihe geçiyor. Mücadele güçlü, ancak doğayı korumak sadece müdahale değil, önlem gerektiriyor. Her bireyin bu konuda sorumluluğu var.